24 Nisan 2010 Cumartesi

Efsane İkili: Jesper Gronkjaer & Dennis Rommedahl


Kimi oyuncular vardır, tek başlarına fazla değerli gözükmezken takım içinde bir yıldız olurlar kimileri de sürekli beraber oynadığı arkadaşları ile çok daha başarılı olurlar. Jesper Gronkjaer ve Dennis Rommedahl ise ağzımıza bir parmak bal çalıp kaybolan iki yıldızdır benim için. Sakatlık, istikrar, kendini geliştirememe gibi sorunlar yüzünden bugün Dünya futbolu bu 2 yeteneği kaybetmiştir. Jesper kendi ülkesinin takımlarından Kopenhag'da, Dennis ise kiralık olarak Nec Nijmegen'de oynuyor bu sezon. Oysa biz onların 2002 G.Kore ve Japonya Dünya kupasındaki enfes futbollarına tanık olmuştuk.

Danimarka ulusal takımı 2002 Dünya kupasında büyük bir sürprize imza atıp Fransa, Senagal ve Uruguay'ın önünde grubu lider tamamlıyor, ardından şanssız bir şekilde İngiltere'ye 3-0 yenilerek turnuvaya veda ediyordu. Ama bu turnuvada akılda kalacak bir performans sergilemişlerdi kesinlikle. Forvette Jan Dahl Tomasson ve kanatlarda Dennis Rommedahl ile Jesper Gronkjaer müthiş bir hücum gücü oluşturmuştu. Bunda en büyük sebep ve bu yazıyı yazma amacım da olan, Gronkjaer ile Rommedahl'in maç içinde aniden kanat değiştirmeleri ve iki kanatta da müthiş oynamaları ile rakibin başını döndürmeleri idi. Bu yer değiştirme çok ani oluyor ve sürekli kanat değişikliği yapıyorlardı. Yani 10-15 dakika bir kanatta oynadıktan sonra diğer kanadı geçmiyordu bir oyuncu. 3-5 dakikalık kısa periyotlar ile sürekli kanat değişiklği yapıyorlar ve rakibi şaşırtıyorlardı. Tabi o dönemde henüz sakatlık sorunu olmayan bir Gronkjaer ve daha fit durumdaki Rommedahl'ı da düşünürsek epey etkili oluyordu bu. 

Bugün bunu Galataaray'da uygulamak istiyor aslında. Keita ve Giovanni Dos Santos kanat değiştiriyorlar maç içinde. Ancak bu kanat değişikliği çok ani ve kısa periyotlarla değil. Kenardan direktif aldıktan sonra ve uzun süreli oluyor. Yani Rijkaard kanat değiştirmelerinin söyledikten sonra en az 20-30 dakika Gio'yu sağ açıkta ve Keita'yı sol açıkta görüyoruz. Oysa Rijkaard maç öncesi bu oyuncuları maç içinde kanat değiştirme serbestliği verse ve bu iki oyuncu kısa periyotlar ile sürekli kanat değiştirse çok daha etkili hücum organizasyonları seyredebiliriz. İki teknik ve hızlı oyuncuyu adam savunmasına alışmış rakip savunmaların durdukmakta zorlanacağını düşünüyorum. Frank Rijkaard'ın yarın oynanacak olan Bursaspor karşılaşmasında bu ikilinin sürekli yer değiştirerek rakibi şaşırtmasını istediğini okudum bu hafta içi medyada. Umarım Jesper ve Dennis gibi bir serbestlikle sürekli kanat değiştirirler ve Bursaspor'un beklerini zorlarlar. Eldeki bu potansiyeli kullanması Galatasaray açısından önemli. Çünkü hem Giovanni hem de Keita, Gronkjaer ve Rommedahl'den daha etkili birer kanat adamı. Danimarka'nın o güzel organizasyonlarını Galatasaray yaparsa hem sahada göze hoş gelen bir futbol görürüz hem de sonuç açısından Galatasaray'a pozitif etkisi olur diye düşünüyorum.

20 Nisan 2010 Salı

Giovanni Moreno


Adı: Giovanni Moreno
Doğum Yeri: Segovia, Kolombiya
Doğum Tarihi: 1.7.1986
Boy: 1.90 cm
Yaş: 23
Mevki: Ofansif Orta Saha
Oynadığı takım: Atletico Nacional/Kolombiya

Kolombiya futbolu son dönemlerde biraz durulsa da yeni yıldız adaylarıyla ve gençleriyle bir atılım içinde. Daha önce Jackson Martinez'den bahsetmiştim. Teofile Gutierrez'i artık yakından biliyoruz zaten. Giovanni Moreno ise yeni dönemde bir başka etkili silahı olacak Kolombiya'nın. Yukarıdaki özelliklerde hemen bir şey göze çarpıyor zaten. 1.90'lık bir boy ve ofansif bir oyuncu. Bu nasıl olabilir ki diyebilirsiniz. Şahsen izlemeden ve takibe almadan önce bende diyordum. Ancak o boya göre inanılmaz yetenekli bir adam. Müthiş kıvrak bilekleri var ve hızlı bir oyuncu da. Geçen hafta sonu oynanan lig maçında hattrick yaptı. Bilhassa kendi adına attığı 3. gol müthişti. 

Uzaktan etkili şutları olan, pas kabiliyeti yüksek ve gol yollarında etkili bir 10 numara. 4-4-1-1 veya 4-3-1-2 gibi formatlarda müthiş bir forvet arkası olur. Milli takıma yavaş yavaş oturmak üzere. Henüz 5 maça çıktı ama önü açık orada da. Bu sezon Nacional ile çıktığı 14 maçta 10 golü buldu bile. Tek eksiğinin temposuz oynamak olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple bir an evvel daha üst düzey bir lige gidip kendini geliştirmesi gerekir. Avrupa'ya bir anda atlamak istemiyorsa da Martinez gibi Meksika veya Arjantin liglerine de gidebilir. Çünkü o boyunun avantajını kullanmaya başlayıp, temposunu da arttırırsa isim olarak daha da büyür. Ancak bunları bir an önce yapması gerek. Zira 23 yaşında ve artık ülkesinden ayrılış zamanı geldi bana göre.

Her şeye rağmen çok beğendiğim bir 10 numara kendisi. Skora katkısı çok üst düzeyde ve göze hoş gelen oyun oynayabiliyor. Bu ismi hafızalarda tutmakta fayda var.

14 Nisan 2010 Çarşamba

*TGS: Hiçbir Yere Yerleştirilemedi


Pazar günü sadece üzülerek, sıkılarak, bozularak bir maç seyrettim. Sağımdaki sussa solumdaki ıslık öttürüyordu. Sürü psikolojisi vardı resmen. Ama bu yapılan ayıbı hiç unutmayacağım. İlk 5 dakikalık sessiz ve güzel protestonun ardından gelen öfke dalgası giderek yükseldi. Eğer numaralı bir balans ayarı çekmese ben eminim ki bu öfke daha da büyüyecekti. Aslında gözlemlediğim ve yazacağım çok şey var ama içimden gelmiyor. İnsan ne yazabilir ki şu görüntülerden sonra. Hala çıkıp şu olayı savunan, bir de gider yapan taraftar örgütlerini gördükten sonra zaten ne diyebiliriz. Tek şansımız Aslantepe. Adnan Polat bunu iyi değerlendirir umarım. O geçiş sürecinde bunu sessiz sedasız halledebilir. Umarım bu taraftar grupları açıkta kalır ve hiçbir yere yerleştirilemez.

*TGS: Taraftarlık geçiş sınavı

8 Nisan 2010 Perşembe

Javier Hernandez Manchester United'da.

Sonunda beklenen oldu ve Javier Hernandez 2 senedir gösterdiği üstün performansının meyvesini topladı. 2010/2011 sezonundan itibaren Manchester United forması giyecek kendisi. Yazdığım iki yazıda kendisinden bahsetmiştim daha önce şurada ve burada. Manchester United Dünya kupası öncesi onu alarak çok başarılı bir iş yaptı. Kupa sonrasına bıraksalardı daha yüksek bir bonservis bedeli ödeyebilirlerdi. Şu an için 7.5 milyon euro verdikleri söyleniyor. O kalitedeki bir oyuncu için kesinlikle yüksek bir rakam değil. Chicharito'nun İngiltere ligini seçmesi biraz enteresan olsada bu kadar büyük kulüpten gelen bir teklifte tabi ki reddedilemezdi. Eğer uyum sorunu yaşamaz ise müthiş işler yapacağına inanıyorum. Bizler hala Gio'ya verilecek para az mı çok mu, değer mi değmez mi onu tartışa duralım adamlar boş durmuyorlar.