Hugo Sanchez’in taklaları, Jorge Campos’un kendi dizaynı olan birbirinden ilginç kaleci formaları, Sombrero ile maç seyreden taraftarları, Blanco’nun meşhur ‘’kanguru sıçrayışı’’çalımları ile her Dünya kupasında farklı bir tat olmuştur Meksika. Ayrıca 1970 ve 1986 Dünya kupalarına da ev sahipliği yapmıştır. Özellikle 1986 Dünya kupası tüm futbol tarihi açısından unutulmaz anlara sahip bir turnuvaydı. Maradona’nın yıldızının iyice tavana vurduğu, İngiltere’ye karşı efsane bir gol attığı, bunun yanında meşhur ‘’Tanrı’nın eli’’ golünün olduğu turnuvaydı. Ayrıca bu kupayla beraber tüm dünya literatürüne yeni bir sevinç ve eğlence ekliyordu Meksikalılar; Meksika dalgası.
Meksika bugüne kadar oynanan 18 dünya kupasının 13’üne katılmayı başardı. Kupanın gediklilerinden bir bakıma. 1934 dünya kupasına son anda ABD ile oynaması gereken bir play off eklenince katılamamıştı Meksika. 1938 Fransa’ya ise katılmamıştı kendi isteği ile. 1974 ve 1982 Dünya kupalarında ise elemeleri geçememişti. Son katılamadığı İtalya 90’da ise cezalı olması sebebi ile boy gösteremiyordu Meksikalılar. İtalya 90’dan sonra bütün Dünya kupalarına katıldığı gibi hepsinde de gruptan çıkmayı başardı.
Meksika’nın tarihindeki en büyük Dünya kupası başarısı ise kendi evlerinde 1986 yılında oynanan turnuvada geldi. Çeyrek finalde Batı Almanya karşısında, normal süresi 0-0 biten maçta penaltılar ile Almanlara 4-1 boyun eğen Aztekler böylece bir rüyadan erken uyanıyordu. O Batı Almanya ise finalde Maradona’lı Arjantin’in karşısına çıkacaktı. ABD 94’te 2.turda yine penaltılarla turnuvanın sürpriz takımlarından Bulgaristan’a eleniyorlardı 3-1 ile. Fransa 98’de Almanya’ya karşı 1-0 öne geçmelerine rağmen bunu koruyamıyorlar ve Bierhoff’un son dakikalarda attığı golle çeyrek finali yine kıl payı kaçırıyorlardı 2-1’lik mağlubiyetle. G.Kore ve Japonya 2002’ye geldiğimizde ise çoğu otoriteye göre sürpriz bir şeklide gruptan İtalya’nın önünde lider çıkıyorlar ama yine 2. turda bu sefer mutlak favori oldukları maçı 2-0 kaybediyorlardı ABD’ye karşı. Ve şansızlığın son halkası; Almanya 2006. Grubu Portekiz’in ardından 2. sırada bitiren Meksika’nın karşısına turnuvanın favorilerinden Arjantin çıkmıştı. Rafa Marquez ile 1-0 öne geçen Meksika bu üstünlüğünü çok fazla koruyamamış ve Crespo’nun golüyle maça denge gelmişti. Ancak ilerleyen dakikalarda gol olmayınca maç uzatmalara gitti. Bugün bile hafızlardan çıkmayan muhteşem bir gol atan Maxi Rodriguez uzatma dakikalarında Meksika’nın hayallerini yıkan isim oluyordu. 2010 elemelerine ise sıkıntılı bir süreçte başlayan Meksika bir ara turnuvaya katılamama tehlikesi bile yaşadı. Bilhassa İsveçli teknik direktör Sven-Göran Eriksson’un çok başarısız bir döneme imza atması sonucu tehlike giderek büyüdü. Meksika federasyonu daha fazla dayanamayarak Eriksson’un görevine son verdi ve takımı tecrübeli çalıştırıcı Javier Aguirre’ye teslim etti. Aguirre ile çıkış yakalayan takım G.Afrika 2010 biletini aldı.
Aguirre önce 26 kişi olarak açıkladığı kadrodan Aldrate ve Valenzuela’yı çıkarttı. Şu anki mevcut kadrodan 1 isim daha Dünya kupasını göremeyecek maalesef. Şahsi fikrim bu isim Nilo, Bofo Bautista ve Pablo Aguilar’dan biri olacağı yönünde.Meksika sürekli hazırlık maçları yaparak hazırlanıyor turnuvaya. Belki de en çok hazırlık maçı yapan ülkelerden birisidir. Dünya kupası tarihi yaklaştıkça bu maçların zorluk derecesi de artıyor. Önce Şili ardından İngiltere ve sonra da Hollanda ile İspanya. Meksika’nın kadrosunda Avrupa’da oynayan epey oyuncu bulunuyor. 24 kişiden 11’i Avrupa’nın çeşitli kulüplerinde oynuyor şu anda. İsterseniz detaylı kadro incelemesine geçelim.
Kale:
1 numarayı kimin alacağı şimdiden belli. Bu Dünya kupasında kale nihayet Guillermo ‘’Memo’’ Ochoa’ya emanet olacak. Aslında 2006 Almanya’da da kadroda yer almasına karşın daha tecrübeli eldiven Oswaldo Sanchez korumuştu kaleyi. Sanchez artık yaşlanınca kaleyi ise ismi çok bilinen ama kendi çok az izlenen Ochoa kaptı. Türkiye’deki futbolseverler ismine çok aşina olsa da onu fazla izlememişlerdir diye düşünüyorum. Çok çevik, bire birde etkili bir oyuncu. Ayrıca onu eleştirmek için kullanılan yan toplarda zayıf tanımlaması bir şehir efsanesi gibi. Her topu çıkıp uçarak alan bir kaleci olmasa da yan topları felaket değildir. Meksika kalesi turnuvada emin ellerde olacak. Ochoa’nın yedeği Chivas kalecisi Luis Ernesto Michel. O da Chivas’ta başarılı sayılaak bir dönem geçiriyor. Ancak biraz alan hakimiyeti zayıf bir kaleci olarak görüyorum kendisini. Yani amiyane tabirle çizgi kalecisi gibi biraz. 3. tercih ise sürpriz bir şekilde kadroya giren Oscar Perez. Kendisi 37 yaşında ve son yıllarını bir Dünya kupası ile taçlandıracak. Her ne kadar oynamayacak olsa da.
Savunma:
Hem tecrübeli hem de genç isimlerin harmanlandığı bölge Meksika için savunma. Sol bekte PSV Eindhoven oyuncusu Carlos Calcido, sağ bekte Stuttgart’lı Ricardo Osorio ve stoperde tabi ki takım kaptanlarından ve Barcelona’lı Rafa Marquez var. Ososrio’nun süre gelen formsuzluğunda ondan formayı kapmak için uğraşacak olan Efrain Juarez’de kaliteli bir sağ bek. Ayrıca savunma önünde orta sahanın sağında da denedi birkaç maçta onu Javier Aguirre. Bu denemeler pek başarılı sonuç vermese de sağ bek için alternatif olacaktır. Rafa Marquez’in yanına ise benim çok beğendiğim ve top tekniği yüksek olan Johnny Magallon, Az Alkmaar’ın başarılı ve genç stoperi Hector Moreno ve PSV Eindhoven’da pek istediği şansları bulamasa da kalitesi belli olan Javier ‘’Maza’’ Rodriguez yer almak için uğraş verecek.
Orta Saha:
Takım kaptanlarından Gerardo Torrado’yu bir kenara bırakırsak gencecik bir orta alana sahip Meksika. Torrado 2002 ve 2006 Dünya kupasında da kadroda yer alan isimlerden birisiydi. Hırsı, azmi, takımı ateşlemesi ile ön liberonun vazgeçilmez ismi. Takımdaki yeri de eğer bir sakatlık yaşamazsa garanti. Yine orta sahanın ortasında oynayan isimlerden birisi de Jonathan Dos Santos. Yani bizim bildiğimiz Giovani Dos Santos’un kardeşi. Ulusal takıma Kolombiya ile yapılan hazırlık maçı ile girmeye başlayan Jonathan kendisini Dünya kupası kadrosuna yazdırmayı başardı. Ancak Meksika ile henüz resmi bir maç yapmış değil. Kardeşinden bahsetmişken abisini atlamak olmaz. Gerçi onu artık çok yakından tanıyoruz ama yine de biraz bahsedelim. Gio 2009’da yapılan Kuzey Amerika Şampiyonası Gold Cup’ta en değerli oyuncu seçildi. Şu anda Meksika’nın çok şey beklediği yıldızların başında geliyor. Fifa tarafından da bu turnuvada dikkat edilmesi gereken genç yıldızlardan birisi olarak gösterildi
Sağ açıkta oynayan Alberto Medina bir ara düşüşe geçtiği dönemden sonra şu sıralar tekrar çkış içinde. Şili ile oynanan hazırlık maçında Meksika’nın tek golünü attı ve Meksika 1-0 kazandı o maçı. Ama önünde de ciddi rakipleri olacak ilk 11 için. Başta Giovani olmak üzere. Andres Guardado ise superboy olarak kendini Atlas’ta tanıttıktan sonra Deportivo’ya transfer oldu ve yakın zamanda daha büyük bir kulübe geçebilir. Etkili bindirmeleri, hızı ve uzaktan şutlarıyla dikkat çeken bir oyuncu. Meksika’nın sol kanadı ona emanet olacak hücumda. Hem sol kanadı hem de sağ kanadı zorlayacak bir isim ise Pablo Barrera. İşte bu adama dikkat diyorum. Eğer bir tecrübesizlik yaşamaz ve bulduğu şansları değerlendirirse çok yakında, belki de Dünya kupasından sonra onu da Avrupa’da görebiliriz. Her iki kanatta da oynayabilen, müthiş hızlı ve teknik bir oyuncu. Ribery’e benzetiyorum onun stilini. Saha içinde daha agresif ve saha dışında biraz daha ağırbaşlı bir Ribery’e.
Hücum:
Yine etkili ayakların olduğu bir yer Meksika açısından. Giovani Dos Santos ile beraber uluslar arası arenada küçük yaşlardan beri boy gösteren Arsenal’lı Carlos Vela, takımın tecrübeli ve Arjantin asıllı golcüsü West Ham’lı Guillermo Franco, Forvet, forvet arkası ve sağ açık oynayabilen, yanındaki forvetleri inanılmaz besleyen bir Adolfo ‘’Bofo’’ Bautista, bu sene kırmızı forma altında Manchester United’da göreceğimiz bana göre turnuvanın yıldız adaylarından Javier ‘’ Chicharito’’ Hernandez ve tabi ki efsane isim, takımın 10 numarası Cuauhtemoc Blanco’yu izleyeceğiz ileri hatta. Burada Blanco’yu forvet arkası olarak kullanıyor Meksika. 37 yaşında olmasına rağmen top tekniği iyi bir oyuncu Blanco. Geçen turnuvada Rafa’nın yaptığı kaptanlığı bu sefer o yapacak. Bu son turnuvasında bakalım bizlere yine o meşhur kanguru çalımını izletecek mi. Bir de sürpriz sırt pası yaparsa tadından yenmez.
En ileride ise 2 isim kıyasıya kapışacak gibi. Vela Arsenal’da pek şans bulamasa da Meksika ile çıktığı maçlarda çok iyi oynuyor. Zaman zaman 4-3-3 sisteminin solunda da değerlendirdi onu Aguirre. Bazen ise Chicharito ile beraber ikili oldular. Chicharito demişken, bu çocuk gerçekten bambaşka bir forvet. Ceza sahası içinde, dışında her yerde gol vuruşu yapabilen bir forvet. Çalım atma özelliği, top sürme özelliği var. Ayrıca kolay kolay yenilgiyi kabul etmemesi de artı bir özellik. Zaten Chivas’ta oynarken çok dikkat çeken bir oyuncu olmuştu son dönemde. Chivas maçlarını sürekli takip edenlerin gözünden kaçmadı tabi bu. Aynı zamanda Avrupalı scoutlarında. 2 yıldır sürdürdüğü performan belki geçen yıl rüya olarak gördüğü ulusal takım kapısını sonuna kadar açtı ona. Açmakla da kalmadı ilk 11’e yerleşti.
Genel anlamda baktığımız zaman A grubunda ev sahibi Güney Afrika Cumhuriyeti, Fransa ve Uruguay ile yer alan Meksika son 4 turnuvada olduğu gibi bu turnuvada da gruptan çıkacaktır bana göre. Ama şansı tutmayan Arjantin’den kaçması için grup liderliğini alması hiçte fena olmaz. Yoksa sürekli devam eden bu şansızlık serileri Afrika kıtasında da devam edebilir. Yine de Fransa ve Uruguay’ı geçip liderlik koltuğuna oturacaklarını düşünüyorum. Bu kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü onlar Azteklerin torunları, sessiz sedasız muhteşem yapılarını inşa ettiler ve şimdi Dünya kupasında ortaya çıkaracaklar.
Analiz icin tesekkürler.Meksika bence grupta tozunu atacak diger rakiplerinin.Dün gece Ingiltere macinda iyi top oynadilar aslinda ama bu duran top hastaligi baslarina bela olabilir.
YanıtlaSilBu arada scoutgs sitesi acilmiyor bir bilginiz var mi?
Ustam sendeki bu, Orta ve Güney amerika (özelliklede meksika) sevgisi, ilgisi yada bilgisi neden bu kadar var anlayamadım :))
YanıtlaSilSayende meksika futbolunun her bişeyinden haberimiz var ;)
müthiş bi analiz olmuş teşekkürler.meksika kadrosu baya iyi ve tecrübeli bi kadro ama gol atma sıkıntıları var euro 2004 te yunanistanın oynadığı oyuna benzer bi oyun oynuyorlar ve çok sıkıcı oluyo izlemesi umarım kupaya kadar gol sıkıntılarını çözerler ve daha güzel bi futbol ortaya koyarlar.bide ochoa ya değinmek istiyorum her hafta kendisi için c.america maçlarını izliyorum yüksek bi bonservis ücreti var sanırım ama keşke galatasaray alsa bu kaleciyi 10 sene rahatlıla kaleci aramaz gs analiz için tekrar teşekkürler.
YanıtlaSilYorumlar için teşekkürler biraz geç okuyabildim kusura bakmayın.
YanıtlaSil@The Wizard of Oz...
Brezilya ve ABD dışındaki ligleri takip ederim Amerika'da. Ama Meksika ve Şili ağırlıklı biraz. ;)
@adsız
Forvet konusunda Aguirre hazırlık maçlarında çok deneme yaptı. Aslında Hernandez ve Vela'dan birisi oynayacak. Bana göre Hernandez'in oynaması lazım. Muhtemelen de onu göreceğiz. Aslında hücum yönünden kaliteli bir kadro var. İyi konsantre olurlarsa resmi maçlarda farklı bir MEksika görebiliriz.